Cezaevleri, Anayasamızda belirlenmiş kanunlarla verilen hak mahrumiyeti cezalarını gerçekleştirmek için oluşturulmuş kurumlardır.
-Bu kurumlarda çekilen cezalar kapsamında hak mahrumiyeti neleri kapsar?
-Ölüme terk edilmek ceza mıdır?
-Pandemi Cezaevlerinde yok mudur?
Bir ay kadar önce cezamı çekmek üzere cezaevine girdim. Girdi-çıktı denilen tabirler 1(bir)gün içinde işlemlerim tamamlanıp aynı gün akşam mesai bitiminde tahliye oldum. Elbette görmek ile yaşamak aynı şey değil ancak, cezaevlerinde yaşanan akıl almaz şartları görünce sizlerle paylaşmak istedim.
Ülkemizde zaten sağlık kurallarına uyulmadığını, kimsenin yakalanmayana kadar doğru dürüst inanmadığı, aşılar ile ilgili fazlasıyla komploların bulunduğu bu ortamda kimsenin cezaevlerindeki durumu önemsediğini sanmıyorum. Pandemi nedeniyle düzenlemeler yapılarak inanılmaz şekilde boşaltılmış olan cezaevlerinde, büyük cezalar almış ya da siyasi olarak düşüncesi beğenilmeyen kişilerin kaldığı, sayısal olarak gerçekten de az kişi kalmış cezaevlerinde hükümlülerin hangi şartlarda kaldığını düşüneniniz oldu mu?
Bugün tüm dünya da öyle ya da böyle gelişen ya da gelişmeye çalışan toplumların insan haklarını geliştirmeye başladığını görmemek ahmaklık olsa gerek. Ülkemizde ise bu gerçeklik öylesine ayyuka çıkmış durumda ki, cezaevlerinde tuvaletler de sabun bulunmuyor. Su da Allah tarafından sağlanmamış olsa sanırım o da bulunmazdı. Mahkumlar avlu da maskesiz yan yana çay içerken, yemek hane de yan yana oturmak yasak. Aynı koğuşta Negatif test sonuçlu mahkumlar aynı koğuşta 5 kişi kalırken, Pozitif hastaların bulunduğu kalabalık (tecrit) karantina koğuşunun önünden geçene uyarı cezası veriliyor. Revire çıkmak kolay da İyileşmek garanti mi? Haa bunları konuşmakta zinhar yasak. Anarşist derler.
Sahi cezaevlerinde ki mahkumlar kimdir? Bilen var mı?
Bu boşlukta cezaevlerinin kapasiteleri arttırılıyor. Kalan mahkumlar zorunlu gönüllü olarak çalıştırılıyorlar. Hadi çalışmak ibadettir te, yapılan iş ürkütücü maalesef. Kapasite artırımı çalışmalarında birbirine bitişik nizam da 100mt2 ye 150 yatak kurulması düşündürücü.
İçeridekilerin sesini duymayanlar, dışarıdaki seslerle mutmain olmuşa benziyor ancak, durum maalesef bu değil.
Ceza vermeyi dahi beceremeyen bu toplumsal sitemden, gelişmeyi beklemeyecek kadar umudunu kaybetmiş olmanın üzüntüsüyle seslenmek istiyorum.
SİLKELEN EY HALKIM! KENDİ KENDİNE CEZA VERİYORSUN.